Kazanılmış Kötü Alışkanlıklar ve Tedavileri

Diş Sıkma Alışkanlığı (Bruksizm)

Diş sıkma (bruksizm) çok sık görülen bir alışkanlıktır. Erişkinlerin yaklaşık olarak %50-%96'sı bu problemle karşı karşıyadır. Çocukların ise % 15'inde bu alışkanlık görülmekte ve genellikle fark edilmemektedir.

Bruksizme Ne Sebep Olur?

Belirli bir sebebi yoktur. Günlük hayatta strese yol açan çeşitli problemler (yoğun iş hayatı, problemli ilişkiler vb.) uyku esnasında diş sıkmaya sebep olabilir. Böylece dişlere iletilen kuvvet, çiğneme kuvvetinin 4-5 katına çıkabilir. Birçok kişinin fark etmediği diş sıkma ve diş gıcırdatma alışkanlığı yüz ve çenenin çeşitli bölgelerinde ve dişlerde nedensiz ağrılarla kendini gösterir.

Diş gıcırdatma ve sıkma çoğunlukla gece, uyku sırasında istemsiz olarak ortaya çıkar. Kısa süreli olmasına karşın bu sırada ortaya çıkan kuvvet, hem dişlere hem de dokulara iletilerek ciddi hasarlara yol açabilir. Diş yüzeyinde aşınmalara bağlı olarak da dişlerde ağrı oluşumuna, sıcak-soğuk hassasiyetine, kırılmalara, çene yüz bölgesine ve çene eklemine yansıyan ağrılara yol açabilir.

İleri derecede aşınma durumunda dişlerde meydana gelen küçülmeler sonucu, hastanın dikey boyutu dediğimiz ön yüz yüksekliğinde azalma ve profilinde buna bağlı çökmeler ile estetik problemler de görülebilir. Diş sıktığınız zaman diliminde kullanabileceğiniz şeffaf plak, dişlerinize iletilen kuvveti önemli ölçüde azaltarak hasar oluşumunu da engelleyecektir. İleri vakalarda kullanmak için bu plakların çeşitli sertlik derecelerinde olanları mevcuttur.

Dişlerinin kapanışı düzgün olmayan kişilerde (maloklüzyon), ebeveynlerinde bruksizm problemi olan çocuklarda bu probleme daha çok rastlanır.

Bruksizmin Belirtileri Nelerdir?

  • Dişlerde aşınma,
  • Dişlerde ve dolgularda kırıklar (özellikle ön dişlerde),
  • Gece uyurken, partner tarafından duyulan gıcırtı sesi,
  • Yüzdeki kaslarda ve eklem yerinde (temporamandibular eklem) ağrı,
  • Eklemde açma kapama sırasında çıkan sesler,
  • Baş ağrısı,
  • Dişlerde sallanma ve aralanma,
  • Dişlerde hassasiyet 

Diş Sıkma Tedavisi Nasıldır?

Hekiminiz tarafından yapılacak gece plağı en iyi tedavi yöntemidir. Gerek duyulduğunda hekiminiz ileri tedavi yöntemlerine başvurabilir.

Tırnak Yeme Alışkanlığı

Çocuklar, tırnak yeme alışkanlığına çoğunlukla 3-4 yaşlarından önce başlamaz. Çocukların %33’ünde tırnak yeme alışkanlığı görülür. Ergenlik çağında tırnak yiyen çocukların sayısı %40-%45’e yükselir. Tırnak yiyen çocukların ailelerinin çoğunda tırnak yiyenlere rastlanmaktadır. Ergenlik çağında sosyal onay görenlerin çoğu bu alışkanlığı terk etmektedir.

Tırnak Yeme Alışkanlığının Sebepleri

Bu davranışın altında yatan sebepler, parmak emme alışkanlığında olduğu gibi çoğunlukla psikolojiktir. Tırnak yemek, güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Ayrıca, anne ve babanın duruşları da önemli bir etkendir. Aile içinde aşırı baskılı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, kıskançlık, yeterli ilgi ve sevgi görememe, sıkıntı ve gerginlik başlıca nedenlerdir. Tırnak yemek, taklit yoluyla da edinilebilen bir davranıştır. Ailede herhangi bir bireyin tırnak yeme davranışı göstermesi doğal olarak çocuğun ilgisini çekecektir. Anne ve babanın çocuklar arasında ayırım yapması ve bir çocuğu aşırı derecede koruyup kollaması, çocuklar arasında kıskançlığa yol açarak tırnak yeme alışkanlığını tetikleyecektir.

Tırnak Yeme Alışkanlığının Tedavisi

3-4 yaşlarına kadar olan dönemde bu alışkanlığın anne ve baba tarafından görmezden gelinmesi gerekir. Daha sonra bu alışkanlık devam ederse, çocuğun gerginlik ve uyumsuzluk nedenleri iyice araştırılarak çözüm getirilmelidir. Çocuğu azarlamak, korkutmak veya ceza vermek gibi yöntemlerin uygulanması yararlı olmamaktadır. Çocukları kaygı yaratacak durumlardan uzak tutmak gerekir. Küçük çocukların kavgalı olaylarda bulunmaları, çocuğu heyecanlandıracağı için sakıncalıdır. Tırnak yiyen çocuklara geceleri yatarken eski, hafif eldivenler giydirilebilir.Çocukları ara sıra başarılarından dolayı ödüllendirmek de yarar sağlayabilir. Diğer taraftan, tırnaklar derin kesilebilir.
 

Çocuklarda Parmak Emme Alışkanlığı

Parmak emme, normal çocuklarda herhangi bir psiko-patolojik etken olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir olgudur. Bebeklerin çoğu başparmaklarını ya da diğer parmaklarını emerler. Zararsız bir davranış olan parmak emmeye hemen hemen bebeklerin tümünde rastlanmasının en önemli nedeni, bebeklerin parmak emmeye daha anne rahminde başlamalarıdır.

1 yaşındaki çocukların hemen hemen yarısı parmaklarını emerler. 9. aydan itibaren uykuyla parmak emme arasında yakın bir ilişkinin olduğu, uykusu gelen bebeğin parmağını ağzına götürdüğü görülür. Çocuğu parmak emmeden vazgeçirmek üzere yapılan çabalar, 3 yaşına kadar çocuk tarafından dirençle karşılanır. Bazı bebekler dişleri çıkarken, bazıları da zorlukla karşılaştıklarında utanma ve sıkılma belirtisi olarak parmaklarını emerler. Genellikle 18. ay dolaylarında sıklaşan parmak emme alışkanlığının 4 yaşına doğru kaybolması beklenir. Araştırmalar en geç 5-6 yaşlarında sona erdiği takdirde parmak emme alışkanlığının zararının olmadığını, ancak süregelmesi halinde dişlerde deformasyona neden olabileceğini kanıtlamıştır.

Ebeveynler, parmağını emen çocukların çene kemikleri ve dişleri üzerindeki etkilerini düşünerek endişeye kapılabilir. Parmak emmenin alt dişleri geri ve üst dişleri ileri ittiği doğrudur. Parmak emmenin dişleri ne kadar etkilediği, parmak emme süresine ve en önemlisi parmağın ağızdaki duruşuna bağlıdır.